Sürekli İyileştirme

Sürekli İyileştirme
İyileşme ve gelişim. İş ve özel hayatımızda bizim ve dokunabildiğimiz her şeyin gelişimi...
Kişisel verimlilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kişisel verimlilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mayıs 2020 Çarşamba

5S yapın!

5S bilgisayarda yapılır mı sorusuna cevap vermeden önce 5S ilkelerine ve neden-nasıl yapıldığına bir bakalım.

5S, verimliliği artırmak için çalışma alanlarını organize etmenin ve yönetmenin bir sistemidir. Bunu yapabilmek için çalışma içinde aşağıdakilere odaklanarak iyileştirme yapılması hedeflenmektedir.

  • İsrafları ortadan kaldırmak
  • Akışı iyileştirmek 
  • Süreci azaltmak

5S sistemleri üretim, depolama, ofisler ve hastanelerde yaygındır, ancak 5S ilkeleri herhangi bir işyerinde uygulanabilir. 5S Toyota Motor Company tarafından ortaya konmuş bir yöntem.

  • Ayıkla (seiri)
  • Düzenle (seiton)
  • Temizle & Parlat (seiso)
  • Standartlaştır (seiketsu) 
  • Sürdür (shitsuke) 


Dağınık bir işyeri düşük üretkenliğe, istenilen bilgiye ve malzemeye istenildiği zaman erişilememesine, çalışan memnuniyetsizliğine ve yeniden meydana gelen kazalara yol açabilir.
5S, daha organize ve daha güvenli bir çalışma ortamı elde etmek için israfı tanımlamaya ve ortadan kaldırmaya yardımcı olur.

5S ilkeleri bilgisayarda nasıl uygulanır? 

Firmalarda bilgisayar ortamında, özellikle ortak alan kullanımlarında dosyaların gerekli/gereksiz depolanması, isimlendirmenin standart olmaması bazı problemler yaratır. Herkesin dosyalara uygun şekilde erişimi, aradığını bulması ya da depolama alanı yetersizliği bu sorunlar arasında yer alır.

Bir firmada yaptığımız çalışmalar sırasında yaptığımız çalışmalardaki fotoğrafları, videoları ortak alanda depoluyor, kullandıkça gereksizleri kaldırıyor, gerekli olanları farklı bir alanda depoluyorduk. Ancak bir hafta o kadar çok video ve fotoğraf depolamışız ve bizden başka birileri de aynı şekilde videolar depolamış ki ortak alana, IT'den herkese ortak alandaki dosyaların azaltılması ile ilgili uyarı maili geldi.
Bilgisayarda ortak alan depolama sorununu gidermek için kısa bir gözden geçirme yapıp herkesin bilgisayarda tuttukları dosyalarda, ayıklama, düzenleme yapmasına karar verildi. Bunun sürekliliğini sağlamak için dosya adlandırma ve kaydetme işleri için de standart oluşturmak da bir diğer adım oldu. Bu firmada yapılanlardan da yola çıkarak siz bilgisayar ortamınızdaki 5S planınızı aşağıdaki yolu izleyerek yapabilirsiniz:

BİLGİSAYAR ORTAMINDA 5S PLANI

  • AYIKLA
    • Yedekleme işleminizi etkinleştirin, bunun doğru bir şekilde yapıldığını kontrol edin.
    • Bilgisayarınızın masaüstünden gereksiz tüm simgeleri, dosyaları ve klasörleri silin.
    • Gereksiz ya da birden fazla depoladığınız dosya ve klasörlerinizi tespit etmek için bir yazılımdan faydalanabilirsiniz. Bizim daha önce kullandığımız programın linkini buraya bırakıyorum. (Duplicate Cleaner)
    • Gereksiz tüm klasör ve dosyaları klasörünüzden silin. 
      • İpucu: Farenizi bilgisayarınızdaki her simge, dosya veya klasörün üzerine getirin ve kendinize sorun: 
        • Bunun ne olduğunu biliyor muyum? 
        • Buna ihtiyacım var mı? 
        • Ne kadar zamandır bu dosya ya da klasörü kullanmadım
        • Ardından silin
  • DÜZENLE
    • Karmaşıklığı azaltmak ve anında erişime izin vermek için dosyalarınızı ve klasörlerinizi düzenleyin.
    • Dosyaları düzenlerken "Standartlaştırma" adımı için kararlaştırılacak Dosya İsimlendirme 
    • Masaüstünüzde aşağıdaki klasörleri ve kısayolları oluşturun.
      • _UYGULAMA LİNKLERİ - Masaüstü Uygulama bağlantılarınızı ve kısayollarınızı buraya yerleştirin.
      • _ GELEN KUTUSU KISAYOL - Gelen Kutunuza kısa bir yol.
      • _BELGELER KISAYOL - Belgeler klasörünüzün kısayolu.
      • BÜYÜK harfler klasör adlarının okunmasını daha hızlı hale getirir. Bu, klasörlerin tanınmasını hızlandırır ve hayatınızı daha hızlı ve kolay hale getirir.
  • TEMİZLE
    • Bilgisayar ekranınızı, klavyenizi temizleyin
    • Tüm kabloları tozdan arındırın.
    • İpucu: Temiz bir ekran parlamayı azaltır. Tozsuz bir bilgisayar, hata ve veri kaybı olasılığını azaltabilir.
  • STANDARTLAŞTIR

    • Dosya yapılarınızı ve yöntemlerinizi geliştirmeye çalışın. Sürekli iyileştirme sağlamak için en iyi uygulamaları paylaşın. 
    • Dosya saklama kılavuzu oluşturun. Dizin yapısını oluşturun. Dosyalar büyük harf, küçük harf kullanarak mı hazırlanacak? Türkçe karakter kullanılacak mı? Tarihler dosya adında yazılacak mı? Yazılacaksa gün, ay ve yıl olarak mı yıl, ay ve gün olarak mı yazılacak? 
    • Dosyalara erişim hakkı kimlerin olacak? Sadece okuma yetkisi mi verilecek, düzenleme yetkisi de verilecek mi? Bunun için de aşağıdaki gibi bir düzenleme-okuma yetki matrisini ortak alandaki her klasör için yapın.

    • E-postaları, belgeleri ve diğer dosyaları saklamak / silmek için öneriler ayarlayın. 
      • 3 yıldan daha eski ve büyük boyutta e-postalar
      • 5 yıldan eski ve büyük boyutta raporlar
      • Dosya veya mailler sürekli kullanımdaysa veya gerekliyse arşivleme standardı belirleyin ve arşivleyin
  • SÜRDÜR
    • Bilgisayarınızın çalışma ortamını en üst düzeyde tutmak için PC'nizdeki 5S'i çalıştırmak için haftada 5 dakika ayırın.
    • Bu zaman dilimi için Outlook randevusu ayarlayın.
    • Şirket içinde rassal olarak bilgisayar ortamı 5S devamlılığı için denetimler gerçekleştirin.



Bu yazıda, bilgisayardaki dosya ve klasör sisteminde 5S uygulanmaya odaklanılmıştır. Dünya, bulut tabanlı sistemlere doğru ilerliyor. Yerel depolama önümüzdeki günlerde kaybolacak. Her türlü yeni değişiklik, dosya ve klasör ile sistem yönetimi gelecekte daha karmaşık hale gelecektir. 5S ve kalite yöntem sistemlerine, yarının veri alanlarını yönetmek için daha fazla ihtiyacımız olacak. Şimdiden dosya ve klasörlerimizi düzenli bir şekilde tutmaya alışırsak gelecekte işimiz daha kolay olacak.

Hemen bugün bilgisayarınızda 5S yapmaya başlayın.

5S çalışmalarını da konuştuğumuz podcast yayınımıza ve podcast içeriğine ulaşmak isterseniz buyrun : Sürekli İyileştirme Yolculuğu - Kadir Nozoğlu



27 Ağustos 2017 Pazar

Geleceğinizi kim belirleyecek?

Hayatta hedefler koymak, planlar yapmak harika bir şey. Ancak bir şeyleri planlıyor olmamız onların gerçekleşeceği anlamına gelmiyor. Hedefler belirlemek ve planlar yapmanın yanında bunları eylemlerimize yansıtmamız da önemli.

Hepimiz mutlu olmak istiyoruz. Bu durumda yola çıkış noktamızın bizi nelerin mutlu ettiğini bulmak olması gerekir. Hayatta en eşit dağıtılan şey zaman. Her sabah herkes 24 saatlik bir güne uyanıyor. Etrafımızda mutlu olduğunu düşündüğümüz kişilerse bu zamanı en etkin ve kendilerini mutlu edecek şekilde planlamış ve yaşayan kişiler. Biz onlara dışarıdan bakan insanlar olarak sadece çıktıyı yani mutluluğu görebiliyoruz. Bu mutluluğun altında yatanların farkında değiliz.



Konu ne olursa olsun hep bir hedef koymak, bu hedefe ulaşabilecek planları yapmak ve adımlarımızı buna göre atmak, yoldan şaştığımızda bu aksiyonları değiştirmek isteğimize ulaşmamızı sağlıyor. Katıldığım bir networking seminerinde aslında her şeyin bir plan dahilinde ve belli bir amaca yönelik olarak yapıldığında sonuç alabildiğimizi bir kez daha fark ettim. Bundan 3 yıl ya da 5 yıl sonra ne yapmak istiyoruz? Bu, amacımızı-hedefimizi belirleyeceğimiz nokta. Gitmek istediğimiz yere ulaşmak için kimlerle işbirliği yapmamız ya da kimleri tanıyor olmamız gerekiyor. Bu kişilere ya da firmalara nasıl ulaşabilirim? İşbirliğimiz ya da çalışmamız nasıl bir ortak fayda içerebilir? Hangi tarihlerde bu iletişimi sağlamam uygun olur? Bu soruların cevabı da planlarımızı yapmamıza yardımcı olacak. Ve en önemli nokta tüm bunların yazılı hale getirilmesi. Yazılı hale getirmek de bizim doğru yolda ilerleyip ilerlemediğimizi takip etmemizi sağlayacak. Şimdiye kadar öğrendiğim bir şey varsa o da her şeyin planlandığı gibi gitmediği. Bu durumda planımızdan ne kadar saptığımızı ya da bu sapmayı nasıl giderebileceğimizi görmemiz, planımızı revize etmemiz gerekiyor.





Başarı ya da mutluluk gördüğümüzde ardında ne kadar emek, ne kadar zaman var bilmiyoruz. Kimbilir kaç başarısızlığın ya da mutsuz olayın ardından öğrenerek o başarı ya da mutluluk yakalandı. Ne kadar çok plan yapıldı, uğraş verildi.

Siz de neye zaman ve emek harcadığınıza dikkat edin, çünkü geleceğinizi bu belirleyecek. Şimdi soruyorum size, hayattaki amacınız ne?

Bu yazı daha önce https://www.paranomist.com/geleceginizi-kim-belirleyecek.html web sitesinde yayınlanmıştır.

25 Haziran 2017 Pazar

MUTLU ve TUTKULU

Benim 99 yaşına kadar yaşama hedefimi duyduklarında bana baktıkları gibi, mutlu olarak çalışmak diyen kişiye de tuhaf gözlerle bakılıyor. Sanki 99 yaşına kadar yaşamanız o yaşlarda hasta, yatalak olmanız anlamına geliyor gibi. Nasıl ki 99 yaşına kadar sağlıklı ve dinç yaşamak nasıl mümkünse mutlu olarak çalışmak da pekala mümkün.



Son dönemde çalışanların bağlılığı, bağlı olmayıp adanmış olması üzerine birçok yazı, kaynak görüyoruz. Bu yazılanlar arasında, bağlılığı olup uzun süre çalışan kişilerin düşük performanslı olabildiği de var. Buradan yola çıkarak uzun süre bir yerde çalışmak aslında ne bağlı ne de mutlu olduğunuzu gösteriyor. 
Yine yapılan araştırmaların, yazılan makalelerin çoğu mutlu çalışanların performanslarının yüksek olduğunu ve daha başarılı olduklarını gösteriyor. Harward Bussiness Review 2012 Ocak-Şubat sayısına göre mutluluk bulguları şöyle:
"....hissedarlara da fayda sağlayan çalışan mutluluğuna giden tek yol, önemli bir işin iyi şekilde tanımlanmasından kaynaklanan kendini gerçekleştirme duygusundan geçer. Sadece çalışanları "mutlu" kılmayı değil, aynı zamanda onların harika şeyler yaparak mutlu olmalarını arzulamalıyız. Kısacası çalışanlarımızın şirketin misyonu ve başarısı için tutkulu taraftarlığını, onların da müşterilerin tutkulu taraftarlığını kazanmalarına yardım ederek elde etmeliyiz." 
Bu tanımdan yola çıkarak düşük performans gösterip uzun yıllar aynı şirkette çalışanlar "mutlu" değil, olsa olsa hallerinden memnun ve kanaatkar olarak tanımlanabilir. 

Zappos firması, mutluluğu kültürlerinin merkezinde gören şirketlerden biri. Jeff Sutherland'in kitabında verdiği Zappos örneğine maddeler halinde bakalım. 

  1. Şirket içinde herkesin birbirine bağlı olması  
  2. İK Yöneticisi Christo Foley'in "askeri eğitim kampı" dediği sürecin herkes için uygulanıyor olması
  3. Şirket içi işe alım (rotasyon / terfi) yapılması
  4. Çalışanların birbirine uzmanlıkları ile ilgili, gönüllü olarak eğitim vermesi 


Şirket içinde herkesin birbirine bağlı olması, daha mutlu, üretken ve yaratıcı bir ortam sağlıyor. 
Askeri eğitim kampı şirketin ve kültürün nasıl işlediğinin anlaşılmasını ve işe alımda 2.gözlem dönemi sağlıyor.
Şirket içinde iş değişikliğinin yapılabileceği ya da terfi alınabilmesi insanları motivasyonu yüksek ve mutlu kılıyor.
Çalışanların birbirine uzmanlıkları ile ilgili, gönüllü olarak eğitim vermesi, kişilerin birbirinden öğrenmesini ve kişisel gelişimi sağlıyor. Eğitim konularıysa Finansa Giriş, Yeni Başlayanlar için Kodlama gibi konular.

Sonuç? 2000 yılında 1,6 milyon olan satış rakamından 2008'de 1 milyarın üzerine çıkılması. 8 senede %124'lük büyüme insanların mutlu olarak çalışmasını desteklemek için yeterli bir argüman bence.
Siz ne dersiniz?

Jeff Sutherland'in söylediği gibi mutluluk tanımımız işine olumlu ve tutkulu bağlanmak olursa, yeteneklerini kusursuzlaştırmaya çalışan, mutlu insanlarla birlikte çalışma şansımız olur. 


13 Nisan 2017 Perşembe

BEYNİMİZ ve YAPABİLDİKLERİMİZ

Yeni bir şeyler öğrenmek, bildiklerimizi daha iyi yapabilmek için bazı adımları sırayla atmamız gerekiyor:
  • İstek
  • Bilgi
  • Beceri
  • Tutum


İstek, "0" ların başındaki "1" gibi. Baştaki "1" olmazsa elimizde bir hiç kalıyor. Öğrenmek, bildiklerimizi daha iyi yapabilmek için istekli olduk, sonra ne yapacağız?

İşin teorik bilgisini öğrenmek, öğrendiğimizi uygulamaya geçirmek ve sonrasında bunu sıklıkla tekrar ederek davranış, tutum haline getirebilmek. Araba kullanırken vites değiştirmeyi düşünerek yapmamak, piyano çalarken basmanız gereken notaların yerlerine değil müziğin ritmine odaklanabilmek gibi örnekler öğrenmemizin gerçekleştiğini gösteriyor.

Bu bilgi, beceri ve tutuma sahip olmak için neler olması gerektiğini ve sırayı yazmak çok kolay. Maalesef bu adımlarını atması gereken kişi biz olunca, iş o kadar kolay olmuyor. Burada da her şeyde olduğu gibi, bunun kolay olup olmayacağı da kendimizi tanımamızla ilgili. Tanıyorsak işimiz kolaylaşıyor, hangi adımda nereye basmamız gerektiğini biliyoruz ve attığımız adımlarda terslik çıkma olasılığını azaltıyoruz. Kendimizi tanımanın yanında uygulama kısmında birçok uzmanın söylediği efor-emek harcamamız gerektiğidir. 10.000 saat harcanması gerektiği ya da saat belirtmeksizin efor harcanması gerektiği söyleniyor.

Yeni bir şeyler öğrenmek, bunları hayata geçirmek, kullanmak beynimizi de bizi de değiştiriyor.

Bu konuyla ilgili harcamamız gereken emeğin ne olduğu ve beynimizin nasıl değiştiğini anlatan çok güzel bir video var, 18 dk bulduğunuzda izlemenizi tavsiye ederim.



Herkesin öğrenme yöntemi ve gereken tekrar sayısı farklı. Siz en iyi nasıl öğrendiğinizi araştırın. Beyniniz için sağlıklı olan bu davranışları tekrar edin ve sağlıklı olmayan davranışlardan vazgeçin.
Yaptığımız her şey, karşılaştığımız ve deneyimlediğimiz her şey beynimizi değiştiriyor.


İstediğiniz beyni ve bununla birlikte hayatı yaratmak sizin elinizde. 

9 Şubat 2016 Salı

Siz ne kadar Yalın'sınız?

Mesleki deformasyon dedikleri bu olsa gerek. Hangi işe baksanız daha hızlı nasıl yapabileceğinizi düşünmek, hangi hatayı görseniz bu hatanın başlangıç noktasında tespit etmenin daha da önemlisi hiç yapmamamızın bir yolu var mı diye sorgulamak ve gördüğünüz güzel uygulamaları da buna yormak.

Geçtiğimiz haftalarda alışverişe çıktığımızda dükkanları gezerken çok hoş bir uygulama dikkatimizi çekti. Erkek ceketlerinin kol boyu dikişleri ve düğme dikimleri tamamlanmadan bırakılmış. Eşimle müşteriler ceketi beğenip almaya karar verdiklerinde kol boyu ayarlaması talep ettiklerinde mağaza bu işlem için dikişi söküp kol boyu ayarını yapma ve tekrar dikiş atma prosesini iyileştirmiş diye düşündük. Oysa ki bu uygulama ile söküm işleminden kurtulmuş ve fazla işlemi engellemişlerdi.



Çok hoşumuza giden bu kareyi fotoğraflarken mağaza görevlisi geldi ve bunun nedenini açıkladı.
Müşteriler ceketi beğenip almaya karar verdiklerinde kol boyu ayarlaması için sadece düğmeden sonra kalan kısımla ilgili kısaltma talep edebiliyorlardı. Bu da, daha fazla kısaltma talep eden müşterinin ihtiyacını tam olarak karşılayamıyordu, Bu uygulama ile hem fazla işlem azaltılmış hem de daha fazla müşteri memnuniyeti sağlanmış oluyordu.

Biz de tüm süreçlerimizi bu gözle gözden geçirdiğimizde belki de fazladan yaptığımız işlemleri eleyerek müşterimizi daha fazla memnun edebiliriz.
Kim bilir belki hayatımızda da fazladan yaptığımız bazı işlemler, işler vardır. Onları da hayatımızdan çıkardığımızda hayatımızın müşterisini-kendimizi- daha mutlu ederiz.


10 Haziran 2015 Çarşamba

HADİ MOTİVE OLALIM!

HADİ MOTİVE OLALIM!


Biz, en çok kendi sözümüzü dinliyoruz. Bu nedenle iç motivasyon önemli olan, başkalarının bizi motive etmesini beklemek yerine kendimizi motive etmek daha kolay.

Peki, nereden başlayacağız. Ne yapmak istediğimize karar vererek. İnsanların çoğuna hayattan, işten, arkadaşlıktan, ... ne beklediğini, ne istediğini sorduğumuzda genellikle ne istemediklerini anlatırlar. Ne istediğimizi tanımlamak bu kadar zor mu?
Finansal olarak kendimi güvende hissetmek istiyorum.
Aileme daha çok zaman ayırmamı sağlayacak bir iş istiyorum.
Daha çok tatil yapmak istiyorum.

Örnekler çoğaltılabilir. Ne istediğimize karar verip bunu yukarıdaki örneklerde olduğu gibi olumlu olarak dile getirebiliyorsak ikinci adımı atmaya hazırız.

İstediğimizi gerçekleştirmek, gözlerimizi kapattığımızda geldiğimiz noktaya gelebilmek için neler yapmamız gerektiğini belirlemek. Ve bunların olabildiğince eğlenceli hale getirmeyi. Etkinlikleri, eğitimleri, aktiviteleri ne kadar eğlenceli hale getirirsek verimliliği hem zaman hem de kazanım açısından arttırmış olacağız. İşini eğlenceli hale getirmeye örnek olması için "Güzel Bir İşyeri Yaratmak" eğitimlerimde paylaştığım bir video var. Biraz abartılı olmakla beraber hepimiz işimizi eğlenceli ve kolay hale getirmek için uğraşırsak zaten motivasyonumuz kendiliğinden artacaktır.



İşimizin eğlenceli olmasının dışında yeni şeyler öğreniyor olmak da motivasyonumuzu arttırıyor. Sürekli öğrendiğimizi, geliştiğimizi hissettiğimiz bir işimiz, hayatımız varsa daha iyisini yapmak için çabamız, hevesimiz hiç tükenmiyor.

Eğlenerek öğrenerek çalışalım, yaşayalım... Gerisi kendiliğinden gelir.



28 Mayıs 2015 Perşembe

5S - Tertip-Düzen-Temizlik mi?

5S - Tertip-Düzen-Temizlik mi?


Yalın Yönetim sisteminin araçlarından biri olan 5S in amacı nedir? Çoğunlukla yapıldığı gibi Yalın Dönüşüme başlama hevesinde olan firmaların veya yöneticilerin ilk başlaması gereken alan 5S çalışmaları mıdır?

Çalışmalara 5S ile başlayan ve bu araca tertip-düzen-temizlik misyonu yükleyen firmaların başarısız olduğunu görüyoruz. Çalışmanın yapılış amacını tam olarak anlamayan çalışanların, süreci benimsememesi, dolayısıyla çalışmalara gönüllü katılımı sağlamaması nedeniyle hep aynı duvarlara çarpıyoruz biz. Oysa ki 5S denetimleri yapılacağı zaman Paşa temizliği yaparak etrafın çiçek gibi olmasını sağlayan çalışanlara, işimizi daha kısa sürede-daha kaliteli ve daha düşük maliyetli olarak yapabilmek için 5Si kullanabileceğimizi gösterebilmeliyiz.

Italyan bir doktor ve eğitmen olan Maria Montessori tarafından geliştirilen Montessori eğitim sisteminin temelinde de çocuğun hayatını kolaylaştırmak yatıyor. Bu amaçla çocuğun kullanım alanındaki nesneleri çocuğun boyutlarına göre düzenlenmelidir ki çocuk günlük ihtiyaçlarını tek başına yardım almadan ve zorlanmadan yapabilsin. Nasıl ki bu düzenlemelerle çocuk daha özgür, mutlu ve özgüvenli hissediyorsa bizler de çalışma ortamımızı 5S ile bu amaçla düzenlediğimizde işimizi daha kolay yapabiliriz.

5S
Ayıkla
Düzenle
Parlat
Standartlaştır
Sürdür

adımlarına baktığımızda;


Ayıklama, işimize yaramayan malzeme ve ekipmanların ortamdan uzaklaştırılması ve daha geniş-ferah alana sahip olmak.
Düzenleme, geriye kalan işe yarayanları kullanım sıklıklarına göre işimizi kolaylaştıracak, aradığımızı en çabuk şekilde bulmamızı sağlayacak şekilde yerleştirilmesi.
Parlat, kullanacağımız malzemelerin temizliği.
Standartlaştırma, ayıklama, düzenleme ve parlatma işlerini hangi sıklıkla kiminle yapabileceğimizi tanımlamamız.
Sürdürme aşaması da yukarıda bahsettiklerimizi bir defalığına Paşalar için değil, sürekli olmasını sağlama adımı.

25 saniyede aşağıdaki sayıları 1 den 49 a kadar sıralayalım



















Ne kadarını sıralayabildik? Yeterince hızlı mıydık? Daha hızlı yapabilmek ve 25 saniyede işimizi tamamlayabilmek için yapabileceğimiz neler var?




Ayıklama işleminden sonra tablo:




















Düzenleme işleminden sonra tablo:















Şimdi hangi sayının nerede olduğunu da eksik olan sayının hangisi olduğunu da bulmak daha kolay.

Yaptığımız tüm çalışmalarda amacımız bu olmalı, en hızlı, en kaliteli ve en düşük maliyetle işlerimizi yapmak.



22 Mayıs 2015 Cuma

YALIN DEĞERLENDİRME

YALIN DEĞERLENDİRME


Yalın Düşüncenin temelinde İnsana Saygı ve Sürekli İyileştirme yatar. Yalın Şirket Değerlendirmesinde, bu 2 temel ögeden yola çıkarak şirketler faaliyetlerinin  ne olduğunu ortaya koyup bu faaliyetlerin Yalınlığını incelerler. İnsana Saygı, önce kendine saygı ile başlar.

Bu değerlendirmeyi, genellikle her bir faaliyet için alt soru başlıkları oluşturarak 4 üzerinden puanlama yöntemi ile yaparız.




Yıllık periyodik tekrarını yaptığımızda gelişim etkinliği kolayca izlenebilir. Bu çalışmanın en önemli faydalarından biri de şirket ortaklarına ve/veya üst yönetimine yapılan çalışmaların etkinliği hakkında objektif bir sunum ortaya koyması ve sonuçların değerlendirilmesine imkan vermesidir.
Şirketlerde yapılan çalışmaların ortaya konması ve gelişimi görmek için yaptığımız bu değerlendirme çalışmalarını kişisel gelişimimiz için de kullanabiliriz. Önemli olan bizim için önemli olan başlıkları ve bu başlıklar altında hangi soruları gündeme getireceğimize karar vermek. Tabi ki bu değerlendirme sonrasında eksik gördüğümüz yanların ortaya çıkması ve bunlar için kendimize aksiyon planı oluşturmak da bu değerlendirmeyi yapmanın ilerleyen aşamaları olmalı.

Yukarıda şirket için önerdiğimiz başlıkları kendi hayatımızda, kişisel gelişimimizde hangi başlıklarla yapabiliriz? Eğitim, Sürekli Gelişim, Sağlık, Aile ile Kaliteli Zaman, Sosyal Hayat, Sosyal Sorumluluk gibi başlıklar eklenebilir. Bunları da bizim için önemli olan alt sorularla zenginleştirerek önceliklerimizi değerlendirebilir, olduğumuz yeri ve gitmek istediğimiz yeri bilerek adım atabiliriz.



Yalın Değerlendirme, hem şirketler için hem de bizim için yol gösterici olabilir. Önemli olan araçları doğru ve etkin biçimde kullanabilmek.

28 Ocak 2015 Çarşamba

Hayatta Yalınlık

Bir defa sürekli iyileştirme ve parçası olan yalın çalışmalarla ilgilenmeye başladığımızda görüyoruz ki hayatımızın her alanında iyileştirmeler yapabiliriz.

İnsanoğlu yapısı gereği sürekli iyileştirmeye açık-kendisini bilerek kapatmadıkça-. Çünkü bizler memnuniyetsiz canlılarız, içinde bulunduğumuz durumdan genellikle rahatsız oluruz, ama şikayet ederiz. Tek yapmak gereken farkında olduğumuz ve rahatsızlık duyduğumuz bu durumdan kurtulmak istememiz ve bunun için ihtiyacımızı belirleyip harekete geçmek.

Böyle söyleyince çok kolay gibi görünüyor, birkaç defa yaptığınızda artık kolay gibi geliyor da. Deming'in yıllar önce ortaya koyduğu problem çözme adımlarını bir defa uygulamaya başladık mı her alanda her yerde uygulayabildiğimizi görüyoruz. Üretim hatlarında, finansta, lojistikte, gıda sektöründe, hizmet sektöründe ve hatta iş dışı özel hayatımızda... Önemli olan rahatsızlığın keşfi ve Planla-Uygula-Kontrol et-Önlem Al adımlarının hiçbirini atlamadan uygulayabiliyor olmamız.

İncelediğimiz konu çok basit bir konu olabilir. Evimizin dağınıklığı, mutfakta çok zaman harcamamız, kitap okumak için zaman bulamamamız ya da buna benzer özel hayatımızdan örnekler olabilir. Bunları incelerken yapmaya çalıştığımız kişisel verimliliğimizi arttırmak, tıpkı üretimdeki yalın çalışmalarda işçilikteki verimliliği iyileştirmek için israfların belirlenip ortadan kaldırılması için çalıştığımız gibi.

Hizmet sektöründe de nadiren uygulamalarını gördüğümüz yalın çalışmalardan bir örnek paylaşmak istiyorum. Starbucks'ta işçilik verimliliğini iyileştirmek için yapılan çalışmayı görebilirsiniz, bu videoda da göreceğiniz gibi önemli olan analizi yapıp harekete geçmek.


Siz de harekete geçin, hayatınızı iyileştirin!